11 Eylül 2013 Çarşamba

800 bin kişi, 7 MİLYON ÇİÇEĞİ GÖRMEK İÇİN KEUKENHOF'A KOŞTU!

Yedi milyon çiçeğin adresi: Keukenhof


1993'den beri çeşitli aralıklara ziyaret ettiğim Hollanda'daki Keukenhof Bahçeleri niçin bu kadar cazip? Bu yıl kendime bu soruyu sorarak gezdim. 320,000 metre kare alana yayılmış, 15 kilometre yürüyüş parkuru ile 7 milyon çiçek beni karşıladı. 1949 yılından beri de çiçek şovlarıyla insanları karşılamaya devam ediyor. Aslında 64 yıldır çiçek şovları devam ediyor ama bahçenin tarihi, çok daha eskilere, 15. yüzyıla dayanıyor. 


7 milyon lale(Tulipa), nergis(Narcissus), sümbül(Hyacinths), çiğdem(Crocus),dağ sümbülü(Muscari) ve çeşitli bahar çiçekleri en güzel duruşlarıyla dünyanın her yerinden turistleri çekiyor. Özellikle nisan ve mayıs aylarında Hollanda'ya adım atan turistler, mutlaka Keukenhof'a uğruyor. Bahçeyi geziyor ve yıllardır gelenekselleşen Lisse bölgesindeki geçit törenlerini(Flower Parade) seyretmek için sokaklarda kortej oluşturuyorlar. Fotoğrafçılar için ise kolay bulunmaz bir çalışma alanı. Bahçede sergilenen yüzlerce sanat eseri ise, doğanın ve yaratıcı sanatın bir aradaki uyumunu gözler önüne seriyor. Çeşitli fuar alanlarında yer alan çiçek gösterileri, keyifle izlediğimiz dereceye girmiş çiçek tasarımları, belli temaları içeren gösteriler ve eğitici programlarla Keukenhof, her yıl yeni heyecanlar ve görsellerle 800,000-850,000 kadar kişiyi kendine çekmeye devam ediyor.
 

Keukenhof belki 2-2,5 ay açık kalıyor ancak 12 ayın hummalı botanik ve peyzaj çalışmalarının; yoğun organizasyon çalışmalarının sonucu, gözler önüne seriliyor. İşte bu yüzden bugüne kadar 50 milyon ziyaretçisi olmuş ve haklı bir gururla''Biz dünyanın en güzel bahar bahçesiyiz'' diyebiliyorlar. Giden bir kez daha gitmekten kendini alıkoyamıyor, merak ediyor: "Acaba bu yılın teması ne?", "Bu yıl hangi görsel şovlar var?", "Kış soğuk geçti acaba çiçekler açtı mı?", "Bu hafta açmamış haftaya gidelim.". Evet, baharda Hollanda'nın güney batısında yer alan ve çiçek yetiştiriciliği sektörünün nabzının attığı yerde, dünyanın her yerinden, Çin,Rusya, Güney-Doğu Asya dahil, gelen ziyaretçiler sabahın 8:00 den akşamın 19:30'na kadar bahçeyi dolaşıyorlar. Evlerine dolaşmaktan biraz yorgun ama gayet mutlu dönüyorlar. Bazen kendilerine Keukenhof'u hatırlatacak bir parça eşya alıyorlar.

 

 

Keukenhof'un temelde 2 amacı var. Bence çok da başarılı olunmuş. Birincisi, çiçek yetiştiriciliği sektörünün bir vitrini olması ve de ikincisi soğanlı çiçeklerin önemini vurgulamak. Burada her ikisini de çarpıcı bir şekilde görebiliyorsunuz. Tüm çiçek üreticileri, çiçeklerini maddi karşılık beklemeden gönderiyorlar ki, bu da bence işin temelini oluşturuyor. Çiçek kültürü bu bölgede coşkuyla yaşamaya devam ediyor; devam ederken de kazandırmaya.
 
 

ŞİFALI BİTKİLER BAHÇESİ ÇİÇEK BAHÇESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ, TARİHÇE

 
Keukenhof'un kelime anlamı, aslında Kitchen Courtyard yani mutfak için ot yetiştirilen bahçe, avlu  demek. 15. Yüzyılda bu bölgede avlar yapılıyor.  Jacoba van Bavyera Kalesinin mutfağı ve özellikle çocuklar için sebzeler, şifalı bitkiler yetiştiriliyor ve aynı sebeple mutfak bahçesi  ismini alıyor.  Arazinin  o dönemde büyük bölümü yabani çalılıklar, otlarla kaplı; ayrıca Hollanda'nın pek çok yerinde görülen kum tepecikleri, kumullar mevcut. Dönüşüm nasıl başladı diye merak ediyorasanız, devam edelim.
17. ve 18. yüzyıllarda ise Keukenhof zengin tüccar Baron ve Barones Van Pallandt ailesinin olur. 19. yüzyılın ortalarında peyzaj mimarı ve Amsterdam'daki Vondelpark'ın tasarımcıları olan, J.D ve L.F. Zocher Keukenhof'a davet edilir. Peyzaj mimarları,  içindeki küçük şatoyu ve bahçeyi İngiliz Bahçeleri şeklinde tasarlayıp, düzenler.  Zocher, Keukenhof'un şu anki temel tasarımını ve gölü o yıllarda oluşturur.  Bu temel tasarım, her zaman Keukenhof'un, İngiliz Peyzaj mimari  tarzını yansıtmasına sebep olur. 

1949 yılında bir gurup önde gelen , müteşebbis,  soğanlı çiçek yetiştiricisi ve ihracatçısı, Lisse Belediye başkanının da girişimiyle  bir plan yaparlar.  Bahar çiçekleri ile bir açık hava sergisi  düzenlemek isterler. Kolları sıvayıp ; '' Keukenhof  bizim vitrinimiz olsun, sektörümüzü geliştirelim'' derler.   Aynı yıl, ilk sergi gerçekleşir. Daha sonra ise; Peyzaj mimarı, Willem van der Lee bu parkı, adeta çiçeklerle bir zevk bahçesine dönüştürür. W. Lee zaman içinde Zocher'ın yapmış olduğu bu İngiliz bahçesini,  bir bahar bahçesine dönüştürüyor. Yıllar içinde Keukenhof büyüyerek dünyanın en güzel bahar bahçesine dönüşmüş olur.

 

GELELİM MERAK EDİLEN SORUYA, LALE BİZDEN Mİ GİTTİ HOLLANDA'YA?

 Osmanlı İmparatorluğu döneminde yetiştirilen lale soğanlarının yolculuğu,  16. yüzyılda önce Viyana'ya oradan da Hollanda'ya ve Kanada'nın başkenti Ottawa'ya kadar sürmüş. Carolus Clusius 1592 yılında lale ile ilgili en önemli kitaplardan birini yazdığında bakın ne diyor: "Lale soğanları o kadar popüler oldu ki; bahçelere giriyorlar ve soğanları çalıyorlar." Hollanda adeta altın çağını lale ile yaşıyor. Lale resimlerle ve festivallerle gitgide popüler oluyor ve aşırı değerleniyor'' diye anlatıyor.  17.Yüzyıl ortalarında bu döneme ''Tulip Mania'' yani Tulipmania deniyor ve ekonomik açıdan büyük bir güç oluşuyor. Festivaller halen devam ediyor. Yurtdışına yerleşen Hollandalı insanlar,  bu sevgiyi yeni dünyaya da taşıyorlar.  New York'ta (New Amsterdam) ve Michigan'da  lale festivalleri halen devam ediyor.  İşte, Osmanlı'nın çok sevip de dünyaya tanıttığı laleler Türkiye'de yok olurken Hollanda, bizim yıllık dış ticaret gelirimizin neredeyse tamamını sadece çiçeklerden elde ediyor.

 

LALE EKONOMİYİ NASIL ETKİLEDİ ?

1634-1637 HOLLANDALI  TULIP MANIA ( TULIPOMANIA)

Lale bitkisi,  Hollanda kültüründe ve tarihinde önemli bir yer alıyor demiştik.  Lale ilk olarak 1500 lü yılların ortasında Osmanlı imparatorluğu tarafından Hollandalı'lara tanıtıldıktan sonra; bu nadir ve egzotik çiçek gitgide bir  statü sembolü haline geldi.   Hollandalı'lar bu bitkiyi o kadar çok sevdiler ki kısa bir süre sonra finansal tarihte de bilinen olay oldu.  1634-1637 yıllarında,  Hollanda'da lale soğanları spekülatif bir balon oluşturdu. Borsada lale fiyatları yeni zirvelere yerleşti ve spekülatörler,  fiyatları yukarı itmeye devam etti. Lale soğanı fiyatları,  onbinlerce dolar (bu günkü eş değer fiyatlamalar ile) olunca birçok spekülatör fevkalade zengin oldu.  Ne yazık ki, lale soğan fiyatları zirve yaptıktan sonra çöktü ve spekülatörlerin birçoğu iflas etti. Hollanda da uzun yıllar ciddi bir finansal krize sürüklenmiş oldu.  


 

 LOKASYON, ÇEVRE

 

Kuzey Hollanda denilen bölgede lale, sümbül, nergis, milyonlarca çiçeğin renk renk denize kadar uzanan, kilometrelerce  tarlalar oluşturduğunu görebilirsiniz.  Nisan ve Mayıs aylarında Noordoostpolder Lale festivali her yıl düzenleniyor. Çiçek pazarları ve bahçeler ise Amsterdam yakınlarında.  Aalsmeer ise,  dünyanın en büyük çiçek alım satımının yapıldığı çiçek borsası.   Tüm çiçek festivalleri, kolay ulaşılabilir olması bakımından, toplu taşıma araçlarıyla ulaşılabilecek yollar üzerinde. Üreticiler ise,  Lisse,  Noordwijkerhout, Voorhout, Egmond Binnen, Breezand, Hillegom, De Zilk,  Sassenheim, Heemstede gibi küçük kasabalara yayılmış durumda. Kuzey Hollanda bölgesinde herkes ya çiçek yetiştiriyor, ya alım satımını yapıyor ya da bu çiçeklerin görsel  şöleninden faydalanmak isteyen turistler için çalışıyor, kazanıyor. Çiçek burada bir yaşam şekli. Toprakların üzerinde yer alan ince kum ta eski kumullardan kalma gibi görünüyor;  zira soğanlı bitkiler süzek kumlu toprağı her zaman tercih ediyor. Doğayı adeta Hollandalı kendi lehine çevirmeyi bilmiş; büyük bir endüstri yaratmış, diyebiliriz.

 

2013 KEUKENHOF'UN TEMASI VE BU YILKİ ÇİÇEK ŞOVLARI

Temelde İngiliz Peyzaj mimarisi unsurlarıyla şekillenmiş bahçede bu yılın konusu: Büyük Bahçeler Ülkesi, Birleşik Krallık'tı. Kraliyet Bahçecilik Topluluğu (Royal Horticultural Society) ile birlikte gerçekleştirilen çiçek şovlarında ve gösterilerde gerek İngiliz Peyzajı,  gerek çiçek tasarımı konusunda binlerce ipucu vardı.  Özellikle Oranje Nassau Binasında İngilizlere ait tipik kişilerin, yerlerin çiçeklerle tanıtımı yapıldı. Mesela Beatles, mesela Mr.Bean, 007 James Bond ve elbette bahçeye çiçeklerle yapılan mozaik, Big Ben ve Tower Bridge, dikkat çekiciydi. Oranje Nassau, Beatrix, Willem Alexander , Juliana, Wilhelmina gibi Hollanda Kraliyet isimlerinin verildiği kapalı gösteri merkezlerinde,  5 günde bir değişmek üzere , tüm üreticilerin ve çiçek tasarımcılarının başarılı çiçekleri sergilendi. Ödüllü çiçekler turistlere görsel şölen  sundu.

Güllerin, lalelerin, sümbüllerin, galaların, nergislerin, frezyaların, papatyaların, orkidelerin, zambakların, leylakların kokusu ve görüntüsü baş döndürücüydü.  
Gelecek Bahar'da Keukenhof ziyaretçilerini bekliyor. 2014 yılı için tema belirlenmiş bile "Enerji"

KEUKENHOF'TA SANAT

''Sanatsız güzel bir bahçe nedir ki?'' diye başlıyor turist kılavuzu. Bu düşünce tarzı bahçeye ayrı bir bakış açısı ve derinlik kazandırıyor ve bir misyon yüklüyor. Her yıl organizasyon sanatçılara eserlerini sergilemeleri için çağrı yapıyor. Sanat eserleri için de bir tema belirleniyor. Bu yıl bu tema ''Denge'' olmuş. Ansel Sandberg 25.kez sanat gösterilerinin organizasyonunu üstlenmiş ve 50 sanatçı ile çalışmış. Atık materyallerden yapılan bankların üzerinde oturup dinlenirken, yeşilin ve sanatın bir kez daha iç içe insana verdiği zevki hissedebilirsiniz.  

 

  
Çeşit çeşit bahçe komplekslerinin bir arada bulunduğu 320,000 metrekare alanda ne bahçeleri mi var? Ekolojik, zeki ve yaratıcı Mutfak Bahçesi. Bu bahçe, bahçeden direkt masaya sebze meyve taşımayı amaçlıyor ve gösteriyor. Ruh ve bedenin huzurunu temel alan Sessiz Bahçe. Hediyelik renkli çiçekleri satın alabileceğiniz, Hatıra Bahçesi.  Tüm aile bireylerinin rahat bir şekilde çiçek ekip dikeceği bir bahçe, Kolay Bahçe.  Mobilyadan, duvara, aksesuardan tasarıma, Tasarım Bahçesi.  Ayrıca Kamp Bahçesi ve Hollanda'nın en ünlü bahçıvanı Rob Verlingen'in Hayal Bahçesi.  İçinde çocuklar oynarken, büyükler çiçeklerini bitkilerini serada yetiştiriyor, oturuyor. Yani estetik ve fonksiyonellik bir arada Rob'un bahçesinde.
 
 Hummalı bir şekilde Keukenhof,  Enerji konusuyla ilgili 2014 Baharı için çalışmaya başladı bile!
 
 
 
 

 


 

 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

 

 

 




  

 

 

 


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


 

 
 


 

 

  

 

 

 


Hiç yorum yok: