K A S I M I N İ L K G Ü N Ü
Bu gün sonbahar mevsiminin o sarı, kırmızı, turuncu, bordo tablosunun son ayına girdik, Kasım. Günler hızla birbirini kovalıyor. Dün beni arkadaşım Altunizade'nin orta yerinde, daha önce hiç görmediğim bakir bir ormanda dolaştırdı, bayıldım. Validebağ Korusu, Öğretmen Evinin arkasında, atletlerin antrenman yaptığı; film ekibinin köşkte çekim yaptığı; kazı ekibinin toprağı kazıdığı büyük bir orman. Beton yığınları arasında adeta korkup saklanmış; bende böyle bir izlenim oluşturdu. İstanbul-Üsküdar ilçesine bağlı Altunizade sınırları içerisinde ve 354.076 m2 alana sahip. İçinde ayrıca restore edilmiş bir butik otel, av köşkü, hastane ve huzurevi var. ''Nasıl buralardan habersiz defalarca yanından geçmişim?'' dedim kendi kendime. (Benim zamanımda Altunizde'den köprünün ayağına çıkmak, bir miktar köprü trafiğini atlatmak demekti hep bu yolu kullanırdık.) İçinde yaşları, 15 ile 400 yıl arasında değişen 25 türden, yaklaşık 4000 adet
ağaç varmış. Koruda 26 kuş türü yaşıyormuş..
Evlerin arasında nasıl saklanmış!Sizlere ''Hababam Sınıfı'' desem hem eskilere hem yeni gençlere daha çok şey anlatır, sanırım. Evet burada, bu bahçe içinde, bu öğretmen evinde çekilmiş Rıfat Ilgaz'ın o hafızalardan silinmeyen klasiği. Filmin çekildiği binada tadilat var bir taraftan; bir taraftan da film çekiliyordu ama Hababam Sınıfı değil:))
Hababam Sınıfı
Biraz yürüyüş yaptık; biraz arap saçı yani rezene topladık; etraf meşe palamudundan geçilmiyordu. Bir de şaşırıp bu güzel havada açmış erguvan çiçekleri, hayretle bizi karşıladı. Burada yaşlı bir sürü ağaç var özellikle sakız ağaçları çok fazla..Arkadaşım bahçe ve toprak özlemini burada nasıl tatmin ettiğini bana anlattı. Büyük şehirlerde yürüyüş, dinlenme ihtiyacını giderecek, nefes alacak alanlara o kadar ihtiyaç var ki! Umarım etraftaki binalar biraz daha sokularak bu arazinin işini bitirmez. Korunun bir kısmında kazılar yapılsa da yürümek için güzel bir parkur var. Haftasonu şöyle erkenden rahat birşeyler giyip uzanın koruya doğru.
Validebağ korusu
Sizlere rezeneyi nasıl tanıyacağınızı kısaca resimlerle açıklayacağım. Dolaşıyorsunuz bir parkta bahçede görüp tanıyabilirsiniz hemen; ince yeşil tüylü gibi ancak daha uzun ve yumrusu da var soğan gibi beyaz. Artık marketlerde de yumrusuyla beraber satılıyor,çiğ olarak yiyebilirisiniz. Ayrıca çayı da çok faydalı..uyku veriyor. Ben oğluma bebekken kullanıyordum.
Rezene yaprakları
Marketlerde böyle karşılaşırsınız
Rezene tohumları
Yapraklarında bulunan ve uçucu bir yağ olan rezene sayesinde anasona benzer etkili ve güçlü bir kokuya sahiptir. Anason kokan bu ot çeşidi ,rezene ile aynı familyadan. Görünümü aynı dereotuna benziyor. Tabiatın şifa kaynağı bu ot, bana göre değeri çok az bilinen türden. İnce yeşil yapraklı, anasonu andıran aroması, beyazımsı rengi ve iç içe geçmiş köke sahiptir. Buradaki ismi Fennel,Pazardaki ismi (Finokyo)dur, Arap saçı (Yabani rezene). Latince ismi Foeniculum vulgare olan Arap saçı, yeşil ve dere otu benzeri püsküllü yaprakları vardır. Bitki, kırlarda yayılmış olarak yetişiyor.Aroması ve içinde bulundurduğu maddelerden dolayı, mide ve barsak rahatsızlıklarında tavsiye ediliyor. Arapsaçının faydaları saymakla bitmiyor ; kökü idrar artırıcı olarak kullanılır, spazm giderici ,safra söktürücü ,iştah açıcı ,bağırsak yumuşatıcı ,süt arttırıcı ,idrar söktürücü ,gaz giderici...Kökü safra taşlarına ve idrar azlığına iyi gelirken tohumu ise mide ve bağırsak gazları ve parazitlerine iyi geliyor. Ayrıca kandaki üreyi düşürüyor, burun tıkanıklığını açıyor ve cildi koruyor. Tüm bu faydaları bir yana zeytinyağında kavurması ,yumurtalısı ve etlisi pişirme şekilleri var arapsaçının. Ve her biri birbirinden lezzetli.
Abdülaziz Avköşkü, İzci Müzesi berbat durumda
Adile Sultan Kasrı, restore ediliyor.
http://zhayat.blogcu.com/zeytinyagli-arapsaci-rezene-kavurmasi-ve-faydalari/8897964
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder