14 Eylül 2012 Cuma

İSTANBUL'UN PARKLARI, KORULARI

 

Git gide Betonlar Arasına Sıkışan Parklarımız, Korularımız

İşin üzücü yanı, pek çoğumuz yaşadığımız şehrin en güzel yerleri sanırız ki caddeler, kafeler, binalar, alışveriş merkezleri..Oysaki İstanbul bize tüm koruları, parkları, fidanlıkları, seraları, hobi bahçeleri, botanik bahçeleri, arboretumu ile kollarını açmış ''baharı benimle yaşa'' diyor. Özellikle son iki yıl içinde pek çok park, bahçe ve serayı gezdim. Yarım asıra yaklaşan hayatımda, yaşadığım şehrin en güzel yerlerini, dört mevsim göremediğim için hayıflandığımı itiraf ediyorum; kaçırmışım. Niçin aynı park dört mevsim? başka başka da ondan..Her ziyaret ettiğinde sana yeni sürprizler sunuyor. Yanı başındaki, sokağındaki ağaç, çalılık aynı şekilde; balkonundaki saksılar öğle..Ben çocukken pek çok yabancıya hobin nedir diye sorulduğunda ''gardening'' derdi; şaşırırdım hepsinin mi bahçesi vardı yani? Yooo hayır gelişmiş toplumlarda, şehir hayatında yeşile özlem daha bir fazla oluyor. İşten gelince eline makası alıp 2-3 kuru yaprak kesmek, toprağa elini daldırıp biraz karıştırmak, yeterince nemli mi kontrol etmek, hepimize iyi gelir inanın. Ben apartmanımdan atılan tüm çiçekleri evlat ediniyorum; aynen sokağa terk edilen yavru kedilere evin kapısını açmak gibi. Kimine alerji yapmış kapının önüne koymuş; kimi taşınırken götürmemiş bırakmış; kimi bakamamış bırakmış. Hepsini sizlere resimleriyle tanıtacağım ancak bu gün değil. Hafta sonlarında kitabını alıp, yakınındaki bir parkın, korunun yolunu tutup orada vakit geçirmek tüm şehir emektarlarına iyi gelecektir. Burnumuzun dibinde büyüklü, küçüklü korular, bahçeler var. Hadi gelin dolaşalım..
 
2010 yılıydı arkadaşım sen çok seviyorsun hadi dedi gidiyoruz; hobi bahçelerine önce Beykoz'daki belediyenin hobi bahçesine..







 
 
 Daha sonra şehrin biraz daha dışına çıkarak Cumhuriyet Köyündeki Yemyeşil Hobi bahçesine gittik. Bu bahçeyi yıllardır kullanan ve hasadı dağıtmakta zorlandığını söyleyen arkadaşımla daha sonra röportaj yapıp sizlerle paylaşacağım. Kaç metre kare bahçeden kaç kilo sebze alıyor? mesela.. Hafta sonu ben gider sebzelerime bakarım diyorsanız; büyüdükçe sağlıklıca yerim; temiz havada 3-5 saat geçirir çocuklarıma toprağı sevdiririm, diyorsanız hobi bahçeleri sizin için ideal..Araştırırsanız İstanbul'da bahçe bahçeler de var, bunlar benim ziyaret ettiklerim.
 
 
Fenerbahçe Parkı: Turing denince gözümün önüne yeşil çimler ve renkli çiçekler arasında güzelim beyaz eski İstanbul evleri, konakları geliyor. Çocukluğumda ailece pek sık Hidiv'e, Çamlıca'ya, Fenrebahçe'ye gider, koruluğunda gezerdik. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nda yıllarca çalışarak İstanbul’a park ve bahçe kazandırmak için çaba harcayan Çelik Gülersoy’un anıtı da çok sevdiği Fenerbahçe Parkı’na konuldu. Turing denince Çelik Gülersoy; Çelik Gülersoy denince o naif parklar, bahçeler çocukluğumdan beri hafızamda kalan...
 
 
Belkide İstanbul'un en güzel kokan parkı burasıdır. Enfes estetik süs havuzu, yüzlerce çeşit gülü ve giriş kapısındaki hanımeli ile her ziyaretçiyi büyüler. Özellikle yazın başında, ortasında ve sonunda ziyaret ediniz her hali bir başka buranın. Hemen yanında herkesin spor yapacağı aynı isimli tesis yer alıyor. Eskiler bilir burada sabit arabalar, bisikletler, lunapark benzeri bir oluşum vardı. Biz çocuklar onun ziyaretçileriydik şimdi ise Gülbahçesi'nin..
 
 
Ve Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, NGBB, Ataşehir. Ayağınızın betonlar arasında toprağa basmak isteyeceği, gözünüzün bayram edeceği, toplumsal sorumluluk projelerine katılabileceğiniz, bitkiler üzerine bilgilenebileceğiniz eşsiz bir kaynak. Çocuklarınızla, eşinizle dostunuzla,kalkın gidin; termosunuzda çayınız kahveniz her mevsim farklı..Ataşehir'le Yenişehir arasında blokların arasında kalmış bir cennet..
NGBB eğitim, üretim, bilgi alışverişi, uygulama, gönüllü organizasyonu ile bağlandığım bir yer oldu. Her salı ve perşembe bahçede olacağım, günlük gelişmeleri görüntüleyip sizlerle paylaşacağım.
Kartal Sahil Yolu'ndaki fidanlık ve çiçek satış noktası, bin bir çeşit açık ve kapalı mekana uygun bitkiyi barındırıyor. Fidan Botanik, sahilde dolaşırken ziyaret edin.
 
 
Büyük Çamlıca Fidanlığında baharlar...gurup arkadaşlarımızla arabaya atlayıp gitmiş, incelemiştik tek tek itkileri..Açık ve kapalı mekan bitkileri hepsi bir arada.
 
 
Göztepe Bağdat Caddesi Büyükşehir Parkı ve laleler..Ayrıca belediyenin, hemen burada bir kütük evde belediyenin fide satış noktası da mevcut. Park Gülbahçesi'nin hemen caddeye bakan cephesinde yer alıyor.
 
 
Sabancı Müzesi Parkı ile bir bütün. Her yıl düzenlenen sergiler, en az bahçesi kadar muhteşem ve güzel. Bu bahçede yürüyüş yapabilir veya müzik dinleyebilirsiniz.
 
 
Küçük Çamlıca ve Su Köşkü, yürüyüş parkuru, suni havuzu ve kafeteryası ile yürüyüş için uygun bir koru. Hem doğal bitki örtüsü hem de her yıl yenilenen çiçekleri ile yeni keşfettiğim bir yer.
 
 
Selamiçeşme'de Özgürlük Parkı ve Spor tesisleri. Yüksek hatta şimdi çok çok yüksek binalar arasında sıkışıp kalmış durumda. Her şeye rağmen halen mamasını yiyen bebekleri; koşan insanları, müzik dinleyen; tiyatro izleyenleri, piknik yapanları ve yaz akşamları serinlemeye çalışan vatandaşları pek sık görüyoruz. Arıca Özgürlük Parkında, her çarşamba günü özgürlüğünü arayan, organik sebzeler   ve meyveler de semt halkıyla buluşuyor.
Bu parklara kısaca değinmeye; biraz merak uyandırmaya çalıştım. Daha sonra tek tek ele almayı planlıyorum. Bahsedemediğim bir sürü parkımız bahçemiz şükürler olsun ki halen var:))
 

G Ü N Ü N  T A B L O S U  Ç İ Ç E Ğ İ

İ R İ S L E R(N E V R U Z  Ç İ Ç E Ğ İ)

 V A N  G O G H

 
Deniz seviyesinden 100 ile 1500 m yükseklikte, çıplak taşlı yamaçlarda, çalılık ya da çamları kesilmiş orman arazilerde yetişen, yumrulu, çok yıllık, küçük otsu bir bitkidir. Latince adı “iris persica” olan nevruz çiçeği, mart başında, aslanağzına benzeyen çiçek açar. Çiçeğin mor yapraklarının ortasında yılan dilini andıran siyah benekli sarı bir de çizgisi bulunur. Çiçekler ve yumruları çiğ olarak yenir. Baharın müjdecisi nevruz, Türk dünyasında diriliğin, tazeliğin ve gençliğin simgesidir. Bazı bölgelerde nevruz çiçekleri kitap veya defter sayfaları arasında kurutularak, uğur getirdiği inancıyla, evlerde saklanırmış.
 
 
 
                                                               
 
 
 
  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 


                                                   
 
 
 
 
 
      

Hiç yorum yok: