1994 yılıydı Hollanda'da Tilburg şehrine yeni gitmiştim. Lisan öğrenmek için Tilburg Üniversitesi'ne her gün bisikletle gidiyor; dönüş yolunda da şehir merkezindeki sergi salonlarına, sinemalara göz gezdiriyordum. Ben yabancı ülkelerde tek başıma kalınca sık sık zamanımı bu şekilde geçiririm. Bir gün şehir merkezinde, sergi salonlarının birinde kalabalık vardı; tabii hemen içeri girip neler olup bittiğine bakmak istedim. Duvarlarda yaklaşık 50-60 yıl önce çekilmiş siyah/beyaz fotoğraflar vardı. Peki fotoğraflarda ne vardı diye merak ediyorsanız çok ilginçti..50-60 yıl önce belediyenin yol geçirmek amacıyla kesmiş olduğu büyük ve yaşlı birkaç çınar ağacı. Nasıl kesilmiş; yol yapılmış; tabiata nasıl saygısızca davranılmış:) bu bahsettiğim sergiyle tekrar tekrar her yıl hatırlatılıyor ve protesto ediliyormuş. Türkiye'de yaşıyor hele İstanbul'da çocukluğunuzdan beri bulunuyorsanız çevrenizde doğaya yapılanları artık hafızanızda tutmanız değil eski halini hatırlamanız bile güç olmaya başlıyor. Büyüklerimiz aaaahhhhhh eski günler derdi. Ne tesadüf ben de aynı şeyi söyler oldum. Son 50 yılda bu şehre yapılanlar akıl alır şeyler değil. Şehrin rengi yeşilden boza dönerken; bitki örtüsü yerini beton yığınlarına bıraktı. Değişimi en iyi uçakla inerken veya köprüden geçerken anlıyorsunuz.. Şimdi Hollandalı kalmış 3-5 çınarın lafını ediyor, üstelik her yıl..
Yazımın sonuna doğru biraz uç bir örnek daha vereceğim; yine Hollanda'yla ilgili.
Çevko, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı, geri dönüşümün önemini çeşitli kampanyalarla anlatmaya çalışıyor. Örneğin 2011 yılında yalnız 147.000 ton kağıt/karton ambalaj atığı ile 2,5 milyon yetişkin ağacın kesilmesi önlenmiş. Aynı miktar İstanbul'un 2 günlük su ihtiyacına denk. Çok açık bir örnek. Çevko'nun caddelerde atık kutuları var, belediyeler tarafından toplanan atıklar Çevko'da değer kazanıyor. Çöp bence kaynağında ayrı toplanmalıdır. Yani tüm ev ve iş yerleri bunu yapmalıdır. Biz daireler olarak, tüm kağıt/karton/şişe ve plastiklerimizi 1 hafta boyunca evimizdeki mavi torbalara koyuyoruz. Her pazartesi Kadıköy Belediyesi saat sabah 10:00 da gelip alıyor. Bu uygulamayı apartman yöneticisi gidip belediyeden yapabilir veya telefon ederek halledebilir. Biz 5 yıldan uzun zamandır bu uygulamayı yapıyoruz. Aynı çalışma atık yağlar için de yapılabiliyor. Çöplerimizi pazartesi yetiştiremedik, hemen caddedeki atık kutularına atabiliyoruz. Yine caddelerde pilleri biriktirip atabiliyoruz.
3-4 yıl önce CKM'nin giriş katında enteresan bir sergi vardı. Deniz dibinden çıkarılan çeşitli atıklar, denize ve deniz canlılarına verdikleri zararlar.. Korktum, ürktüm, endişelendim..Deniz Temiz Turmepa bu sergiyi açmıştı. Amaç tehlikeye dikkat çekmek ve anlatmaktı. Turmepa ülkemiz kıyı ve denizlerinin korunması için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşu. Hopa'dan İskenderun'a uzanan 8,333 km. kıyı şeridinde denizleri yaşatmaya çalışıyor. Amaç bu gün değil. Gelecek nesillere yaşanabilir, sağlıklı bir ortam bırakmak..Turmepa'nın Çevre Dostu Temizlik Ürünlerini kullanabilir, el sabunu, bulaşık deterjanı, genel yüzey temizleyici, ağır yağ çözücü atıklarınızın toprağa ve denize verdiği zararın önüne geçebilirsiniz.
2011 yılı Aralık ayında yine CKM'de (Caddebostan Kültür Merkezi'nde) hepimizi yakından ilgilendiren bir konferansta, sevgili Selen Özarslan Aktar'ın ve Levent Gürsel Alev'in konuşmacı olarak katıldığı '' Kentte Ekolojik Yaşama Ayak Uydurmak Mümkün Mü?'' konusunu dinledim. Selen Hanım, tek tek evimizde ekolojik bir yaşam için yapılması gerekenleri açıklamış. Artık hiçbirimiz anneannelerimiz gibi evi süpürmüyor, çamaşırı küllü sularla yıkamayıp güneşte kurutmuyoruz, yerleri arap sabunu ile fırçalamıyoruz ancak bu kitaptaki pratik fikirlerin pek de zor olmadığını göreceksiniz. Çok güzel bir çalışma tebrik ediyorum kendisini..Aramızdan birkaç kişinin uygulamalardan yine birkaç tanesini yapması bile bir duyarlılığın kazanılması, özendirilmesi bakımından önem taşımakta. Denizdeki birkaç deniz yıldızının hayatını kurtarmak gibi..
Yarın sizlerle biraz Ekolojik Yaşam Rehberi kitabından kendi kullandığım bir kaç pratik öneri ile Buğday Dergisi'nin tavsiye ettiği bir kaç Doğal Temizlik yönteminden bahsedeceğim. Daha sonraki günlerde çevreci derneklerden, vakıflardan, projelerinden bahsedeceğim. Ama Şimdi Günlük Yeşil Terimimiz neymiş ona bakalım; ardından Günün Bitkisi'yle devam edelim.
G Ü N L Ü K Y E Ş İ L T E R İ M
V e g e t a t i f Ü r e m e, E ş e y s i z Ü r e m e
Eşeysiz
üretimde, bitkilerin çoğaltılması, kök sürgünü, yaprak,
yumru, rizom(özelleşmiş kök) ve gövde parçalarıyla yapılır.
Ayrıca ana bitki büyütülmek istenen bitki parçası ile
kaynaştırılır. Vegetatif üretilen her bitki, ana bitkinin bütün
genetik özelliklerini taşır. Oysa tohumla yetiştirilen bitkiler,
ana-babadan farklı yepyeni bir kombinasyona sahip olabilirler.
Tohumdan oluşan yeni bitki ana bitkiye az benzer veya hiç
benzemeyebilir. Çeşitleri: çelikle üretim, daldırma ile üretim,
ayırma ve bölme ile üretim, aşı ile üretim teknikleri farklı
bitkiler için farklı şekillerde yapılır sonuçta ana bitkinin
genetik özellikleri yeni bitkilerde devam eder. Örneğin yaprak çelikleri ile mor menekşe, paşa kılıcı, tüylü begonya çoğaltılırken; göz çelikleri ile devetabanı, difenbahya, orman gülü, mum çiçeği çoğaltılabilir.
G Ü N Ü N B İ T K İ S İ
H e l i a n t h u s (A y ç i ç e ğ i , G ü n e b a k a n, G ü n a ş ı k)
Sunflowers, Van Gogh
Ayçiçeğinin
gelişirken güneşi izlediğini biliyor muydunuz?Çiçek bir kez
açıldıktan sonra başı her zaman doğuya dönüktür. Ayçiçeği
çekirdekleri beyaz çizgili siyah kabuklar içerisinde si-
yah ya da gri
yeşil renklidir. Çekirdeklerin yumuşak bir tadı ve hassas dokuları
bulunmaktadır. Ayçiçeği çekirdekleri çoklu doymamış yağ üretiminin esas
kaynaklarından biridir. Ayçiçeklerinin Peru ve Meksika da ortaya
çıktığına inanılmaktadır.
Peru, Arjantin, Rusya Federasyonu, Fransa, İspanya, Çin, Türkiye’de
üretilmektedir.
Çiğ, kabuklu ve
tuzsuz ayçiçeği çekirdeklerinden yemek düzenliliği
desteklemektedir.
Ayçiçeği çekirdekleri
B l vitamini bakımından iyi kaynaklardır.
Ayçiçeği çekirdekleri E vitamini, folat, magnezyum, selenyum
ve
bakır açısından iyi kaynaklardır.
• Sarımsı
kabuklu çekirdeklerden uzak durunuz.
• Ayçiçeği
çekirdekleri yağ bakımından yüksektir ve eğer hava geçirmez kaplar
içerisinde buzdolabında ya da dondurucuda muhafaza
edilmezlerse bozulabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder