Y E Ş İ L D E N G E
Merhaba,
Şanslı iklimlerde
doğmak, büyümek büyük avantaj. Hele bu güzelliği her şeye
rağmen fark edebilmek, ona sığınabilmek. Doğa cenneti ülkemiz,
her mevsimi derinlemesine yaşayan toprağımız, binlerce kendine
has çiçeğimiz, ağacımız, böceğimiz ve insanımız. Her gün
iç karartıcı haberler alıyoruz; karamsarlığa düşüyoruz. Bir
süre okumam, görmem, duymam diyerek çevremizden bu olumsuzlukları
uzaklaştırmaya çalışıyoruz ama onlar hep var ve olacak
biliyoruz.
Okurken seçici olabiliyoruz. Ya işimizle ilgili ya gündelik hayatımızla ya da
zevk aldığımız konularla ilgili pek çok şeyi bilmek, öğrenmek
ve takip etmek durumundayız. Oysa yaşarken...seçenek olmuyor. Yaşayabilecek tek bir gezegenimiz var: Dünyamız. Ona karşı
hassas davranmak, üzerinde yaşadığımız gezegene saygıdır.
Ben çocukluğumdan beri doğada zaman
geçirmeyi severim. Annem, babam aktivist doğa dostu ,çevreci
kişiler değildi belki ama her zaman doğaya karşı saygılı ve
hassas oldukları bir gerçekti. Örneğin babamın en gurur duyduğu
şey, Bolu Dağlarında seyahat ederken ''işte memleketin en güzel
yeri, en güzel şehir benim şehrim'' derken gözleri parlardı.
Hatırladığım Annem ise iş dışında zamanını evdeki
çiçeklerin tanzimiyle geçirir, çöpleri ayırır, sokaktaki
kediyi köpeği düşünür ona göre ayırırdı ki halen devam
ediyor...Hafta sonları çocukken gurup halinde pikniğe gidilir,
tarlalarda yürünür, kır çiçeklerinden demetler yapılır keyif
içinde eve gelince vazolara yerleştirilirdi. Hele süpürge otunu
topla topla incecik bir demet olurdu; katır tırnaklarını kesmek
bir o kadar zor gelirdi, ellerimiz acırdı. Yazlığa giderken
mutlaka ekilecek fideler, tohumlar bize eşlik ederdi. Şanslıydım
gezdim, gördüm, kokladım, yalın ayak basarak hissettim, yaşayarak
sevdim. Bu günlerde büyüterek, bakarak ve paylaşarak yeşille
olan hayatıma devam ediyorum. Yazarak düşüncelerimi paylaşmak,
araştırma yapmak, bilgi toplamak, karşı fikirleri duymak daha
zevkli ve sistematik olur kanısındayım. Sizlerle de paylaşmak
istiyorum.
Tam bir şablon
oluşturmadımsa da, her gün yeşille ilgili bir terim, bir bitki,
bir yaşanmışlık mutlaka olacak bu blogda. Yerleştireceğim
resimler ise benim çektiğim resimler olacak. Blogumun adı:
Yeşil denge. Takip etmenizi bekliyorum. Yorum ve düşünceleriniz
ise hem bana güven ve yön verecek; hem de yeşil dengenin korunması
açısından kitle duyarlılığı oluşturacaktır.
Hoş çakalın,
Tümay
Tuncer
10 Eylül 2012
İstanbul
GÜNLÜK YEŞİL TERİM
Ekoloji (Ecology) nedir?
Ekoloji(çevre bilimi-çevre bilim),biyoekoloji veya biyonomik olarak da
bilinir, canlılar ile onları çevreleyen canlı ve cansız ortam arasındaki
ilişkileri inceleyen bilim dalı. Canlıları birey, türdeş topluluk ve karma
topluluk düzeyinde ele alır.
Uzun yıllar halkın ilgisini çekmeyen ve bilim dünyasında genellikle geri
planda kalan ekoloji, 20. yüzyıl sonlarına doğru 20. yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli
gelişmeler nüfus patlaması, besin kıtlığı, çevre kirliliği gibi sorunların
etkisiyle en önemli bilim dallarından biri olarak öne
çıkmıştır.
1) Ekoloji bütün canlılar için ortak olan ve canlılar üzerinde etki yapabilen temel konularla ilgilenir.
2) Ekolojinin diğer bir ayırıcı özelliği ise, bir canlıya ait belirli organları ve bu organlardaki hayat süreçlerini değil, canlıların içinde bulundukları hayat ortamı ile olan karşılıklı ilişkilerini incelemesidir.
1866 yılında ekoloji terimini ilk kez kullanan Ernst Haeckel'dir.
GÜNLÜK BİTKİMİZ
Begonvil(Bougainvillea)
Begonvil, mor, beyaz, pembe ve kırmızı renkte çiçekleri olan, tırmanıcı özellikte ve ağaçsı bir bitkidir. Güneşi sever. Hastalık ve böcek barındırmaması önemli bir özelliğidir.
Üretimi
vejetatiftir, anaç bitkiden alınan yarı odunsu yan sürgünlerle
gerçekleştirilir. İlk dikildiği dönemlerde bol sulanması daha
sonraları çiçeklenmeyi teşvik etmek amacıyla az sulanması
gerekmektedir.
Transplantasyon
yaparken bitkinin kökünün kesinlikle hava almaması gerekir.
Transplantasyon öncesi bitkinin toprağının kuru olmasına dikkat
edilmesi gerekir böylece kök, toprağıyla beraber bütün halinde
çıkacaktır. Eğer kökü yerinden oynatılırsa ve kök hava
alırsa , bitki anında yapraklarını ve çiçeklerini
buruşturacaktır. Bu durumda derhal dikilip bolca sulanması bitkiyi
kurtarabilir.
Bodrum'a
adeta adını veren çiçektir. İstanbul'da kuzey rüzğarlarını
almayan, bahçelerde güneybatıya bakan duvar diplerinde iyi
yetişir. Özellikle korunaklı ve denize yakın yerler idealdir. Bazı çeşitleri: Bougainvillea
buttiana,Bougainvillea glabra,Bougainvillea
spectabilis,Bougainvillea
peruviana,Bougainvillea
speciosa.
3 yorum:
tümay'cığım nefis bir blog ellerie bilgine sağlık. İlk gün en sevdiğim baktıkça içimi mutluluk kaplayan begonvil bu blog'a hp güzel paylaşımlar getirsin .Sevgiler.
çok güzel olmuş anne! ellerine sağlık.. :)
Reha'cım teşekkür ederim. Umarım arada blogumu ziyaret ederek yorumlarınla bana destek verirsin. Yeni neslin ilgisini çeker mi merak ediyorum:))
Yorum Gönder